SavunmaSanayi MEVKA TRtest ile CIP Laboratuvarı fizibilitesi için sözleşme imzaladı . Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı koordinasyonunda uzun süredir Huğlu-Üzümlü-Beyşehir ve Konya Merkezde yer alan KOBİ’lerin savunma sanayiine entegrasyonu için sahada çalışmalarını sürdüren Mevlana Kalkınma Ajansı, Savunma Sanayii Başkanlığı iştiraki olan TRtest Test ve
1 Aşağıdaki komşu ülkelerden hangisi, Türkiye’nin doğusunda yer almaz? A) İran B) Ermenistan C) Suriye D) Nahcivan
İran devriminin bugünkü lideri, islâmi Hükümet diye isimlendirdiği yönetimin kurucusu ve Gaib İmam'ın Naibi Humeyni; Keşfu'l-Esrar isimli eserinde, Sahabe-i Kiramı (r.a), dünyaya köle olmuşlar, Allah'a karşı cüretkârlar, Kur'ân-ı Kerimi tahrif edenler ve sonuç olarak kâfirler olarak nitelemektedir, ki tercümesi
LoLRP LoL League of Legends RP satın al. En ucuz fiyata LoL RP satın alarak dilediğin skin ve şampiyona sahip ol. Epin Alışveriş'ten League of Legends RP fiyatlarına bak ve istediğin Riot Points satın al. LoL RP kodu olarak teslim ettiğimiz Riot Pin oyunda anında hemen hesabına aktif edebilirsin.
Hamburg'da yapılan G20 Zirvesi'nde ABD Başkanı Trump ile Rusya Devlet Başkanı Putin ilk kez yüz yüze görüşme gerçekleştirdiler. Yarım saat planlanan görüşme 2 saat
Yurt dışına sattığımız ürünlerle yurt dışından satın aldığımız ürünler arasındaki farklılığın nedenleri nelerdir? Ülkemizde sanayi yeni yeni gelişmeye başladığı ve Tarım ülkesi olduğumuz için satıklarımızın çoğunu tarım ürünleri oluşturmaktadır.
nymdsq. AA Oluşturulma Tarihi Ocak 21, 2019 0910 Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği MÜSİAD Tahran Temsilcisi Fatih Çayabatmaz, İran Meclisinin "iç piyasanın ihtiyacını karşılayacak kadar üretimi yapılan benzer malların ithalatını yasaklama" kararının Türkiye ile İran arasındaki ticari ilişkilere zarar vereceğini belirterek, "İran'a ihracatımız neredeyse durma noktasına gelebilir." İran Meclisinde bugün onaylanan yasa tasarısının, Türkiye'nin İran'a ihracatının önemli oranda zarar görmesine neden olacağını "İran Meclisinin iç piyasanın ihtiyacını karşılayacak kadar ülkede üretimi olan benzer malların ithalatının yasaklanma kararı, Türkiye ile İran arasındaki ticari ilişkilere zarar verecek niteliktedir." süre önce ülkede üretimi yapılan ürünlere benzer yabancı ürünlerin; televizyon, radyo, gazete ve bilboard gibi her türlü yazılı, görsel ve basılı alanda reklamının yasaklandığını hatırlatan Çayabatmaz, "İran Meclisinin bu kararıyla ithalatın önü tamamen kesilmeye çalışılıyor." diye konuştuDAHA ÖNCE 61 ÜRÜNÜN İTHALATI YASAKLANMIŞTI Türkiye ile İran arasında 2015'te yürürlüğe giren Tercihli Ticaret Anlaşmasının bu karardan etkilenmemesi gerektiğini belirten Çayabatmaz, "Tercihli Ticaret Anlaşmasının müzakereleri yaklaşık 10 yıl sürdü. İki ülke karşılıklı olarak 200 civarında malda gümrük vergisi indirimine gitti. 2018 yılı başında ekonomik yaptırımların başlamasıyla beraber bin 339 malın ithalatı yasaklandı. Tercihli Ticaret Anlaşması kapsamındaki 61 ürünümüzün ithalatı da bu kapsamda yasaklanmış oldu." ifadelerini 339 malın ithal edilmesi yasağının Türkiye'nin İran'a ihracatını yüzde 30 azalttığına işaret eden Çayabatmaz, Tercihli Ticaret Anlaşması kapsamındaki 61 ürünün bin 339 ürün listesinden çıkarılması için İran Ticareti Geliştirme Kurumuna müracaat ettiklerini belirterek, şunları kaydetti"Tercihli Ticaret Anlaşması gibi iki ülke arasında yapılmış anlaşma, uluslararası bir hüviyete sahiptir, kararnamelerle kaldırılamaz. Bunları İranlı yetkililere ilettik. Uygulamanın iki ülke ticaret ilişkilerine zarar vereceğini söyledik.""İran'a ihracatımız neredeyse durma noktasına gelebilir"İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin son Ankara ziyaretinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la yaptığı toplantıda, Erdoğan'ın Tercihli Ticaret Anlaşmasının kapsamı genişletilip ürün sayısının arttırılması konusunda ivedilikle adım atılması gerektiği yönünde iki ülke maliye bakanlarına beyanatta bulunduğunu hatırlatan Çayabatmaz, şöyle devam etti"Bu konuda müspet bir adım beklerken, İran Meclisinin aldığı son kararla bu ülkeye yapacağımız ihracatın daha da düşmesiyle karşı karşıya kaldık. Söz konusu meclis kararında Tercihli Ticaret Anlaşması yapmış ülkeler bir an önce kapsam dışı bırakılmalıdır."Türkiye'nin İran'a ihracatının daha çok tüketim malları üzerinden olduğunu ifade eden Çayabatmaz, "Tekstil, beyaz eşya, gıda, sağlık malzemeleri ve kozmetik ürünleri İran'a en çok sattığımız ürünlerdir. Bu ürünlerin benzerleri İran'da üretiliyor. İran Meclisinin aldığı kararla bu ülkeye ihracatımız neredeyse durma noktasına gelebilir." şeklinde konuştu.
Yurtdışından satın alınan ve bedeli 22 euroyu geçmeyen ürünler için uygulanmakta olan vergi muafiyeti, 30 Mayıs 2019 tarihinde son bulacak. Yeni düzenleme ile birlikte Yurtdışından Türkiye'ye kargo ya da posta yoluyla getirtilen ürünlerin fiyatı ne olursa olsun Avrupa Birliği ülkelerinden geldiyse %18, diğer ülkelerden geldiyse %20 gümrük vergisi düzenlemenin Resmi Gazete'de yayınlanmasıyla birlikte Amazon, Aliexpress gibi çevrimiçi alışveriş platformlarından düzenli olarak alışveriş yapan kişiler, satın aldıkları ürünler için ne kadar vergi ödeyeceklerini merak etmeye başladılar. Habertürk'ten Necdet Çalışkan, yurtdışından getirilen ürünler için ne kadar vergi ödeneceğini göre vergi muafiyetinin üst sınırı olan 22 euro yani yaklaşık 149,6 TL fiyat etiketine sahip bir ürün için vergiler dahil TL ücret ödeyeceğiz. Bu da yurt dışından 150 TL'ye satın aldığımız ürün için yaklaşık 105 TL vergi ödeyeceğimiz anlamına geliyor. Diğer fiyat seviyelerinde verilerin nasıl olacağını aşağıdaki tablodan inceleyebilirsiniz. Türk Lirası Türkiye Vergi Teknoloji Haberler
1337 Kocaeli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasret Çomak, Günümüzde Bilginin, Üretilen, Yapılan, Satılan ve Satın Alınan Ürünlerin Asıl Bileşeni Haline Geldiğini Söyledi. Kocaeli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasret Çomak, günümüzde bilginin, üretilen, yapılan, satılan ve satın alınan ürünlerin asıl bileşeni haline geldiğini söyledi. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Kocaeli Üniversitesi ve Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumunun TÜBİTAK katkılarıyla Belediye Meclis Salonu'nda düzenlenen 3 gün sürecek ''Uluslararası Bilgi, Ekonomi ve Yönetim Kongresi'' başladı. Kongrenin açılışında konuşan Prof. Dr. Hasret Çomak, küreselleşmenin, ekonomik, siyasal, sosyal ve kültürel alanlarda bazı ortak değerlerin yerel ve ulusal sınırlarını aşarak, dünya çapında yayılmasını sağladığını belirtti. Ekonomik, siyasal, kültürel, toplumsal ve teknolojik alanlarda yaşanan değişim ve dönüşümlerin bilgi ve bilgi toplumuna yönelik önemi arttırdığına değinen Çomak, sanayi toplumu ve onun lokomotifi olan sermayenin yerini giderek tamamen yapısal farklar gösteren bilgi toplumuna ve bilgiye bıraktığını ifade etti. Bilginin, daha önce benzeri görülmedik ölçüde teknik yenilenmeyi ve ekonomik büyümeyi sadece yönetmekle kalmadığını vurgulayan Çomak, hızla ekonominin temel faaliyeti ve mesleki değişimin temel belirleyicisi haline geldiğine işaret etti. Bilim üretebilmek için mutlaka teknoloji üretme gerekliliğinin ortaya çıktığını dile getiren Çomak, elektronik alanındaki bilimsel buluşlar ve bunların hızla sanayiye uygulanmasının dünya ölçeğinde iletişim ve bilişim teknolojisinin yaygınlaşmasına yol açtığını kaydetti. -''DÜNYA KÜRESEL BİR KÖY''- Prof. Dr. Çomak, gelişmiş iletişim teknolojilerinin kullanımı sonucu dünyanın giderek ''küresel bir köye'' dönüştüğünü ifade ederek, şunları kaydetti ''Tolumların bilgiyi elde etme, bilgiye sahip olma ve kullanma düzeyi uluslararası piyasa paylarının hangi düzeyde olduğunu ölçmede kullanılan önemli bir kriter haline gelmiştir. Bilişim teknolojisindeki gelişmelerle birlike sanayi ekonomisi yerini bilgi ekonomisine bırakırken, ekonominin dayandığı 3 temel nokta olan üretim, tüketim, dağıtım ilişkileri ve ekonomik yapının tümü, bilgi temeli üzerine yeniden yapılanmış ve bilgi rekabetin temel faktörü durumundadır. Günümüzde bilgi, ürettiğimiz yaptığımız, sattığımız ve satın aldığımız ürünlerin asıl bileşeni durumuna gelmiştir. Bilgi ekonomisinde, bilgiyi yönetmek ve entellektüel sermayeyi bulup geliştirmek, saklamak ve paylaşmak bireylerin işletmelerin ve ülkelerin en önemli ekonomik işlevi olmuştur. Bilgi ekonomisinde işletmeler, sürekli verimlilik artırma, çevresel talebe tepki verebilme ile örgütsel değişimi gerçekleştirme uğraşısı içinde olacaklardır.'' -DİĞER KONUŞMALAR- Kongre Genel Sekreteri ve KOÜ İktisadi İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi ve Yrd. Doç. Dr. İbrahim Güran Yumuşak ise günümüzde iktisadi ve sosyal açıdan en gelişmiş toplumların ''bilgi toplumu'', onların sahip oldukları ekonomik anlayışın ise ''bilgi temelli ekonomiler'' olarak isimlendirildiğini söyledi. Bilgi temelli ekonomilerin her birinin üretilmesi, kullanılması, yayılması ve geliştirilmesinin dört temel üzerine oluştuğunu anlatan Yumuşak, bunların ekonomik ve kurumsal model, eğitimli ve becerili bir nüfus, yenilik sistemi ve iletişim altyapısı olduğunu açıkladı. Yumuşak, 5 Kasım Pazar günü sona erecek kongreye 34 oturumda 168 bildirinin sunulacağını ve 10 ayrı ülkeden 20'nin üzerinde yabancı akademisyenin katılacağını kaydetti. Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu ise bilgi teknolojilerini en iyi kullanan ülkelerin en müreffeh ülkeler olduğunu söyledi. Bilgi teknolojilerini kullanmanın yanı sıra üretmenin daha önemli olduğunu ifade eden Karaosmanoğlu, Kocaeli'nin teknoloji üreten sektörlerin bulunduğu avantajı bir kent olduğunu dile getirdi. Karaosmanoğlu, belediye olarak bilgi teknolojileri üreten sektörlere her zaman destekleyeceklerini kaydetti. İzinsiz konuşma yapmak isteyen Ali Babacan'ı engelleyen polisler, amirleriyle görüştükten sonra gerginlik sona erdi İşte Eren Bülbül'ün terör örgütü PKK'nın saldırısından saatler önce çekilen son fotoğrafı! Annesi görünce hıçkıra hıçkıra ağladı Tolga Karel'in eski eşi sınırları zorladı! Günay Musayeva'dan müstehcen fotoğraf Kaynak AA Son Dakika Son Dakika › Güncel › Uluslararası Bilgi, Ekonomi ve Yönetim Kongresi... -Koü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çomak -'günümüzde Bilgi, Ürettiğimiz Yaptığımız, Sattığımız ve Satın Aldığımız Ürünlerin Asıl Bileşeni Durumuna Gelmiştir' - Son Dakika Bu haber AA tarafından hazırlanmış olup habere tarafından hiçbir editöryal müdahalede bulunulmamıştır. AA tarafından hazırlanan bütün haberler sitemizde hazırlandığı şekliyle otomatik servis edilmektedir. Bu nedenle haberin hukuki muhatabı AA kurumudur. Son Dakika
Türkiyenin Gelir Kaynakları Yurdumuzda gelir kaynakları türkiyede ekonmomik faaliyetler TARIM TARLA ve BAHÇE KÜLTÜRLERİ Tarım, toprağı işleyerek ekme ve dikme yoluyla çeşitli ürünler elde etme işine denir. Ülkemiz topraklarının % 36'sı tarım arazisi olarak kullanılır. Ülkemizde çalışan nüfusun yarısına yakını tarımla uğraşmaktadır. Bu yüzden tarım Türkiye ekonomisi için çok önemlidir. Cumhuriyetin ilk yıllarında tarım ülkemizde daha çok ilkel yöntemlerle yapılıyordu. Makine kullanımı, zararlı böcek ve bitkilerle mücadele, kaliteli tohum kullanımı ve sulama ülkemizde gelişmemişti. Bu yüzden tarımsal üretim oldukça azdı. Fakat daha sonra yapılan çalışmalar sayesinde tarımımızda önemli gelişmeler olmuştur. Ziraat fakültelerinin açılması, tarım makine ve aletlerinin üretilmesi, yapay gübre ve kaliteli tohum kullanımı ile sulamaya önem verilmesi bu gelişmeye neden olmuştur. Aynı zamanda Devlet Üretme Çiftlikleri, Ziraat Bankası, Toprak Mahsulleri Ofisi ve Tarım Kredi Kooperatiflerinin kurulması bu gelişmenin diğer nedenleridir. Bunların yanında GAP Güneydoğu Anadolu Projesi ta Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin toptan kalkınmasını amaçlayan çok önemli bir projedir. GAP sayesinde tarımsal üretimde büyük artışlar olmaya başlamıştır. HAYVANCILIK Hayvancılık; evcil hayvanları besleme, onların ürünlerinden ve gücünden yararlanma işidir. Kırsal bölgelerde tarımdan sonra halkın en önemli geçim kaynağıdır. Ülkemizde hayvancılık otlak mera ve ahır hayvancılığı şeklinde yapılmaktadır. Hayvanların meralardaki otları yiyerek beslenmesi sonucunda yapılan hayvancılık türüne mera otlak hayvancılığı denir. Hayvanların ahırlarda genellikle yapay yemlerle beslenmesine de besi hayvancılığı denir. Besi hayvancılığı ülkemizde giderek yaygınlaşmaktadır. Besi hayvancılığı en fazla Marmara Bölgesi'nde gelişmiştir. Ülkemizde farklı iklim özelliklerinin görülmesi hayvancılık türlerinin de çeşitli olmasını sağlamıştır. Bu hayvancılık türlerinin bazıları şunlardır; Büyükbaş Hayvancılık Bu hayvancılık grubuna inek, öküz, manda, at, eşek, katır ve deve girmektedir. Ülkemizde yaz yağışlarının fazla olduğu yerlerde gelişmiştir. Doğu Karadeniz Bölümü ile Erzurum-Kars Bölümü bu yerlerin başında gelir. Buralarda yaz mevsimi yağışlı geçtiği için gür otlaklar yetişir. Aynı zamanda buralarda tarım alanları azdır. Bu yüzden büyükbaş hayvancılık gelişmiştir. SU ÜRÜNLERİ Ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrilidir. Aynı zamanda çok sayıda akarsu ve gölleriyle birlikte ülkemiz su ürünleri için uygun özelliklere sahiptir. Fakat üretimimiz yetersizdir. Balık en çok avlanan ve tüketilen su ürünüdür. Balıkların en çok avlandığı denizimiz Karadeniz'dir. Daha sonra boğazlar gelir. Marmara, Ege ve Akdeniz kıyılarında da balıkçılık yapılır. Denizlerimizden en fazla; hamsi, istavrit, palamut, uskumru, lüfer ve barbunya gibi balıklar avlanır. Tutulan balıkların bir kısmı akarsulardan bir kısmı da baraj ve göllerden elde edilir. Buna tatlı su balıkçılığı denir. Aynı zamanda akarsu kenarlarında insanlar tarafından kurulan çiftliklerden de balık üretimi yapılır. En fazla sazan ve alabalık tutulmaktadır. Tatlı su balıkçılığına kültür balıkçılığı da denilmektedir. Balıkçılığımızın sorunları arasında; Denizlerimizdeki balık potansiyelinin az olması, kıyılarımızın kirli olması, balıkçılık filomuzun yetersiz olması, zararlı yöntemlerle avlanma, yasak avlanma gibi nedenler gösterilebilir. Denizlerimizden midye, kerevit, ıstakoz, ahtapot, karides, kalamar gibi su ürünleri de elde edilir. Ayrıca inci, mercan, sedef ve sünger avcılığı da yapılmaktadır. ORMAN ÜRÜNLERİ Ormanlar, ülkemizin doğal güzellik ve ham madde kaynağıdır. Ülkemiz topraklarının 1/4'ü ormanlarla kaplıdır. Bu oran yıllar önce daha fazla iken, ormanlar tarih boyunca tahrip olarak şimdiki halini almıştır. Ormanlar genellikle kıyı bölgelerimizde toplanmıştır. Ülkemiz ormanlarının büyük kısmı Karadeniz ve Akdeniz bölgelerine aittir. İç bölgelere doğru gidildikçe yağışlar azaldığı için orman alanları da azalmaktadır. Orman ürünlerinin başında kereste ve yakacak odun gelir. Kereste birçok sanayi kolunun ham maddesi durumundadır. Kâğıt, mukavva, parke, sunta ve kontraplâk üretimi keresteden yapılmaktadır. Ayrıca kapı, pencere, masa, sıra yapımında, telefon ve telgraf direkleri yapımında kereste kullanılmaktadır. Aynı zamanda ahşap ev yapımında da kullanılır. Diğer orman ürünleri ise sığla yağı, reçine, keçi boynuzu, ıhlamur ve çam kozalağıdır. Ülkemiz için çok önemli olan ormanları korumak önemli görevlerimizdendir. Ormanlarımızın tahrip edilmesini önlememiz gerekmektedir. Bunun için ormanların çok iyi korunarak yangınların azaltılması gerekmektedir. MADENLER ve ENERJİ KAYNAKLARI Madenler Yer altından çıkarılan ve ekonomik değeri olan maddelerdir. Yer altında ham olarak bulanan maddeler işlenerek yabancı maddelerden ayrılır. Daha sonra kullanıma sunulur. Her maden farklı şekillerde ve farklı sanayi kollarında kullanılır. Ülkemizde maden çeşidi fazla olduğu hâlde miktarları yeterli değildir. Cumhuriyet döneminde yer altı kaynaklarımız araştırılmaya başlanmıştır. Bu araştırma için Etibank ve Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü kurulmuştur. Ülkemizde çıkarılan başlıca madenler şunlardır; Demir Demir, bütün sanayi dallarının en önemli ham maddesidir. Demirin geniş bir kullanım alanı vardır. Demir, en çok Sivas-Malatya arasındaki Divriği, Hasan Çelebi ve Hekimhan’da çıkarılmaktadır. Buralardan çıkarılan demir, demir çelik sanayisinde kullanılır. Bakır Kolay işlenebilen yumuşak bir madendir. Başta elektrik ve elektronik eşya olmak üzere birçok alanda kullanılır. Küre Kastamonu, Murgul Artvin ve Rize'den çıkarılmaktadır. Krom Ülkemizde en çok bulunan madenlerdendir. Demir çelik sanayisinde ham madde olarak kullanılır. En fazla; Fethiye, Köyceğiz Muğla ve Elazığ'da çıkarılır. Bor Mineralleri Jet ve roket yakıtı ve cam elyafı ile porselen ve cam üretiminde kullanılır. Ülkemiz, bor minerallerinin dünyada en fazla olduğu yerdir. Kırka Eskişehir, Emet Kütahya ve Balıkesir'de çıkarılmaktadır. Ülkemizde ayrıca boksit, cıva, kükürt, antimon, manganez, fosfat, çinko, mermer, tuz, altın ve gümüş gibi madenler de vardır. Enerji Kaynakları Ülkemizde sanayileşme ve kentleşme ile birlikte enerji ihtiyacı artmış ve birçok enerji kaynağı kullanılır duruma gelmiştir. Bunlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz; Linyit Ülkemizde yaygın olarak bulunur. Çıkarılan linyitler genellikle termik santrallerde elektrik üretimi için kullanılır. Bu yüzden termik santrallerimizin büyük kısmı linyit yataklarının yakınına kurulmuştur. Afşin-Elbistan Kahraman Maraş, Yatağan Muğla, Soma Manisa, Tavşanlı, Simav, Emet, Tunçbilek Kütahya, Çeltek Amasya ve Çayırhan Ankara en çok çıkarıldığı yerlerdir. Taş kömürü Demir çelik sanayisinde kullanılır. Zonguldak ve çevresinde çıkarılır. Üretimimiz ihtiyacımızı karşılayamaz. Petrol Bütün ülkeler için çok önemli bir enerji kaynağıdır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Batman, Siirt ve Diyarbakır çevrelerinde çıkarılmaktadır. Üretimimiz tüketimimizin ancak 1/7 sini karşılar. Geri kalanını satın alırız. Yer altından çıkarılan petrol, petrol arıtma tesislerinde rafineri işlenerek kullanılır hale getirilir. Ülkemizde Batman, Ataş Mersin, Aliağa İzmir, İpraş İzmit ve Orta Anadolu Kırıkkale olmak üzere beş ayrı rafineri bulunur. Doğal gaz Yer kabuğunda bulunan boşluklarda yer alan gaz kümeleridir. Yakıt olarak kullanılmaktadır. Hava kirliliğini azalttığı için tercih edilen bir yakıttır. Büyük şehirlerimizde yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Genellikle yurt dışından ithal ederiz. Ülkemizde sadece Hamitabat Kırklareli'ta bulunur. Su gücü Buna hidrolik enerji de denir. Su gücünden faydalanarak üretilen elektrik enerjisidir. Barajlardan elde edilir. Ülkemizde birçok barajdan Atatürk, Keban, Karakaya, Hirfanlı gibi elektrik üretimi yapılmaktadır. Ülkemizde çok sayıda akarsu olduğu için su gücü oldukça fazladır. Jeotermal enerji Yer altından çıkarılan sıcak su ve su buharından elde edilen enerjidir. Ucuz ve çevreye zarar vermeyen bir enerji kaynağıdır. İlk işletmeye açılan kuyu, Sarayköy Denizli'dedir. Atom enerjisi Buna nükleer enerji de denir. Atom çekirdeğinden elde edilir. Ülkemizde henüz bu enerji kullanılmamaktadır. Güneş enerjisi Hiç tükenmeyen çevre dostu ve ucuz bir enerji kaynağıdır. Ülkemizde kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır. En fazla Akdeniz ve Ege bölgelerinde kullanılır. SANAYİ Ham maddelerin işlenerek mamül madde haline getirilmesine sanayi denir. Ham maddeler yer kabuğunun değişik katmanlarından, sulardan, bitkilerden ve hayvanlardan elde edilir. Sanayinin kurulması için gerekli olan şartlar; Ham madde, enerji, sermaye, iş gücü, ulaşım ve pazarlamadır. Ülkemizde en çok sermaye sıkıntısı çekilmektedir. Diğer koşullar ülkemizde sanayinin gelişmesi için uygundur. Ülkemizdeki sanayi tesisleri bazı yerlerde yoğunluk kazanmıştır. Buralar İstanbul-Adapazarı arası, İzmir çevresi ve Adana - Mersin arasıdır. Ayrıca Bursa, Ankara, Karabük, Karadeniz Ereğli, İskenderun, Kırıkkale, Gazi Antep ve Kayseri de sanayinin gelişmiş olduğu diğer kentler olarak ortaya çıkar. Ülkemizde çeşitli sanayi kolları vardır. Bunları şöyle sıralayabiliriz; Besin Sanayii Bu sanayiinin ham maddeleri, tarımsal ve hayvansal ürünlerdir. Ülkemizin her tarafında yaygın olan bir sanayi koludur. Konservecilik besin sanayimizin bir dalıdır. En fazla Marmara ve Ege bölgelerinde gelişmiştir. Birçok ilimizde meyve suyu fabrikaları, konserve fabrikaları ve et kombinaları kurulmuştur. Yağ üretimi, besin sanayii içinde önemli bir yer tutar. En fazla zeytin yağı ve ayçiçek yağı üretimi yapılır. Marmara, Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yağ üretimi yoğun olarak yapılır. Hayvancılığın yoğun olduğu yerlerde ise tereyağı ve peynir üretimi yapılır. Şeker fabrikaları ise iç bölgelerimizde yoğundur. Türkiye’de ilk şeker fabrikası Uşak’ta kurulmuştur. Dokuma Sanayii Ülkemizde en fazla gelişen sanayi kollarından biridir. Pamuklu dokuma, yünlü dokuma, ipekli dokuma ve halıcılık gibi bölümleri vardır. Pamuklu dokuma fabrikaları Adana, İzmir, Aydın, Nazilli, Kayseri, İstanbul ve Bursa'da yoğunlaşmıştır. Yünlü do¬kuma fabrikaları ise İstanbul, Bursa, İzmir, Hereke ve Uşak'ta yoğunlaşmıştır. İpekli dokumanın merkezi ise Bursa'dır. Halı ve kilim dokumacılığı ise İç Batı Anadolu Bölümü ve İç Anadolu Bölgesi’nde gelişmiştir. Deri Sanayii Bu sanayi dalında ayakkabı, çanta ve giyim eşyaları yapımı başta gelir. Deri giyim eşyalarımız yurt dışında kolay alıcı bulmaktadır. Hazır giyim sanayi de çok gelişmiş bir sanayi koludur. Maden Sanayii Madenlerin çıkarılması, ayıklanması ve işlenmesi faaliyetleridir. Maden ocaklarının çevresinde gelişmiştir. En yaygın olanı demir çelik fabrikalarıdır. İlk demir çelik fabrikası Karabük’te kurulmuştur. Daha sonra Karadeniz Ereğlisi, İskenderun ve Kırıkkale'deki fabrikalar kurulmuştur. Samsun' da bakır işleme, Seydişehir'de alüminyum, Elazığ’da ise ferro krom tesisleri yer alır. Otomotiv Sanayii Günlük hayatımızda önemli bir yeri olan otomobil, otobüs, kamyon gibi araçları içine alır. Çok gelişen bir sanayi koludur. En fazla Bursa, İstanbul, İzmit ve İzmir'de gelişmiştir. Yurt dışından ithalatımız oldukça fazladır. Kimya Sanayii En önemli dalı petrol arıtmadır. Daha sonra kağıt, ilâç, gübre, sabun tozu ve deterjan gelir. Petrol arıtma tesisleri İzmit, İzmir, İskenderun, Kırıkkale ve Batman'da bulunur. İlâç fabrikalarının büyük kısmı İstanbul'da yer alır. Kâğıt ise, İzmit, Dalaman Muğla, Çaycuma Zonguldak, Giresun, Taşucu Mersin'nda yer alır. Diğer Sanayi Kolları Birçok kentimizde çimento fabrikaları kurulmuştur. Cam fabrikaları ise İstanbul çevresinde bulunur. Ülke savunması için önemli olan uçak sanayii Ankara'da gelişmiştir. Gemi sanayii ise İstanbul ve Gölcük'te yer alır. Bunlardan başka mobilya, porselen, tuğla, kiremit gibi birçok sanayi dalı da ülkemizde bulunmaktadır. ULAŞIM Yolcu, yük ve haberlerin bir yerden başka bir yerlere aktarılmasıdır. Sanayi, ticaret, tarım ve turizmin gelişmesi, ulaşımın gelişmiş olmasına bağlıdır. Dört farklı ulaşım sistemi vardır. Türkiye'nin başlıca kara ve deniz yolları Kara yolu ulaşımı; Ülkemizde gelişmiş bir kara yolu ulaşımı vardır. Ülkemizdeki kara yolu ulaşımını dağların uzanış doğrultusu ve iklim özellikleri etkilemektedir. Dağların uzanışı kıyı ile iç kesimler arasındaki ulaşımı zorlaştırmıştır. Olumsuz iklim şartları ise özellikle Doğu Anadolu Bölgesi'nde ulaşımı etkilemektedir. Sel, heyelân, çığ ve buzlanma gibi doğal afetler ulaşımı olumsuz etkiler. En işlek kara yolu; Edirne - İstanbul - Ankara - Adana ve İskenderun arasındadır. Büyük kentleri birbirine bağlayan kara yolları da oldukça yoğundur. Kara yolu ulaşımının en önemli sorunu trafik kazalarıdır. Demir yolu ulaşımı; Trenlerle yapılan ulaşımdır. Demir yolları daha çok yük taşımacılığında kullanılır. Yolcu taşımacılığında ise kara yollarından sonra ikinci sırada gelir. Demir yollarımızın uzunluğu yeterli değildir. Ankara, Eskişehir, Adapazarı ve Sivas'ta lokomotif, vagon yapım ve bakım tesisleri vardır. Deniz yolu ulaşımı; Liman ve iskeleler arasında yapılan yük ve yolcu taşımacılığını kapsar. Deniz ulaşımında binlerce ton ağırlığında yükler taşındığı için ucuz bir ulaşım sistemidir. Ayrıca kara ve demir yolu gibi bakım ve yapım çalışmalarına ihtiyaç yoktur. Ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrili olmasına rağmen deniz yolu ulaşımı gelişmemiştir. En büyük limanlarımız İstanbul, İzmir ve Mersin'dedir. Ayrıca Trabzon, Samsun, Antalya ve İskenderun limanları da çok önemlidir. Hava yolu ulaşımı; Uçaklarla yapılan yolcu ve yük taşımacılığıdır. Hızlı bir ulaşım sistemidir. Bu yüzden uzak mesafeli yolculuklar için çok önemlidir. Fakat ülkemizde yeterince gelişmemiştir. Ülkemizdeki en işlek hava alanları; İstanbul'daki Atatürk, Ankara'daki Esenboğa ve İzmir'deki Adnan Menderes'tir. Akdeniz ve Ege kıyılarında turistik merkezlerdeki Bodrum, Dalaman, Çeşme hava alanları ise yaz mevsiminde çok yoğundur. Olumsuz hava koşulları hava yolu ulaşımını çok fazla etkiler. TİCARET Para kazanmak için yapılan alım satım işlerine ticaret denir. Ticaret, iç ticaret ve dış ticaret olmak üzere iki kısma ayrılır. İç ticaret Ülke sınırları içinde yapılan ticarete denir. Ülkemizdeki iç ticaret oldukça canlıdır. Bu duruma bölgelerimizin tarım, hayvancılık, madencilik, sanayi ve turizm açısından farklı özellikte olmaları en çok etki eder. Nüfus dağılışının farklı olması da iç ticareti canlandırır. Her bölgede yapılan farklı ekonomik faaliyetler iç ticaretin canlılığını artırır. Dış ticaret Ülkeler arasında yapılan ticarettir. Ülkelerin ürettikleri ürünlerin farklı olması dış ticarete etki etmektedir. Dış ülkelere sattığımız başlıca mallar; tekstil ve konfeksiyon ürünleri, elektrikli ev aletleri, lâstik, çeşitli tarım ürünleri, canlı hayvan, hayvansal ürünler, bitkisel yağlar ve çeşitli madenlerdir. Satın aldığımız mallar ise; petrol, çeşitli makineler, otomobil, kimyasal maddeler, ilaç ve elektronik aletlerdir. Ticaret yaptığımız ülkeler arasında Avrupa Birliği ülkeleri başta gelir. En fazla Almanya ile ticaret yapmaktayız. Orta Doğu ülkelerinden İran ve Suudi Arabistan’da dış ticaretimiz için önemlidir. Dış ticaretimizde ABD, Rusya Federasyonu ve Japonya’da önemli yer tutar. Ayrıca Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ile olan ticaretimiz de hızla gelişmektedir. Dış ticaretimizin gelişme grafiğinde, cumhuriyetten sonra hızlı bir artış olduğu görülmektedir. TURİZM İnsanların görme, tanıma, dinlenme, eğitim, spor, tedavi ve kutsal yerleri ziyaret etmek amacıyla yaptıkları gezilere turizm denir. Bu gezilere katılanlara ise turist denir. Teknoloji ve sanayinin gelişmesi ile beraber çok yoğun çalışan insanlar, tatillerinde iyice dinlenmek istemektedirler. Bunun için de kendi ülkelerindeki ya da başka ülkelerdeki turistik mekanlara geziler düzenlerler. Turizmin insanlara ve ülkelere sağladığı faydaları şöyle sıralayabiliriz. Ülkelere döviz kazandırarak ekonomilerine katkıda bulunur, ülkelerin iç ve dış ticaretini hareketlendirir, bir çok insana iş imkânı sağlar, bazı sanayi kollarının gelişmesine yardımcı olur İnşaat gibi. Doğal güzelliklerimiz Doğal güzelliklerimiz bakımından kıyılarımız önde gelir. Akdeniz ve Ege denizi kıyılarımızda bulunan plajlar çok önemli turistik mekanlardır. Yaz mevsiminin uzun ve güneşli olması buralara gelen turist sayısını artırmaktadır. Akarsularımızın bazılarında yapılan su sporları rafting gibi da turistlerin ilgisini çekmektedir. Aynı zamanda bazı akarsularımızdaki şelaleler önemli doğal güzelliklerimizdendir. Ürgüp ve Nevşehir çevresindeki peri bacaları, Denizli’deki Pamukkale travertenleri, Akdeniz Bölgesi’ndeki mağaralar, millî parklarımız ve kaplıcalar da fazla turist çeken doğal güzelliklerimiz arasındadır. Tarihî zenginliklerimiz Ülkemiz çok zengin bir tarihî mirasa sahiptir. Çünkü tarih boyunca Anadolu’da birçok devlet kurulmuş ve medeniyetler ortaya çıkmıştır. Bu yüzden ülkemiz tarihî eser bakımından Dünya’nın sayılı ülkelerinden birisi olmuştur. Ülkemizde eski medeniyetlerden kalma şehir kalıntıları, tapınaklar, tiyatrolar, saraylar, camiler, köprüler, kaleler, kervansaraylar ve hanlar vardır. Ayrıca ülkemizdeki bazı dağlık alanlarda kış turizmi ve yayla turizmi de yapılmaktadır.
Mureffeh Haberleri - Mureffeh Haber - Türkiye'nin en kapsamlı haber sitesi. Son dakika haberleri ve en güncel haberler Son Dakika Haberler© 2022
iran sattığımız ve satın aldığımız ürünler